Title of Image

Sığınak Olarak Sanat

Duyarlı ve düşünmekten korkmayan biri iseniz hayat sizi karanlık sokaklarda nice gerçek ile imtihan edecektir.

Bu gerçekler; bir daha gitmemek üzere, ayak izlerini kazıyarak zihninize yerleşecekler, şaşıracak ,reddedecek ama sonrasında kabule mahkum olacaksınız...

Sanat işte tam o an yorgun düşmüş ruhunuza kucak açan merhametli ,geniş bir sığınaktır, sizi boşluğa çeken karanlığın içerisinden elini uzatan göz alıcı parlaklıktır...

Sanat tanımlaması belki en öznel kavramlardan biridir kimine göre yalnız göze ve kulağa hoş gelen estetik üretimlerken kimine göre ise kişinin hayat boyu içinde barındırdığı ruhsal boşluğu gideren, varlığın  esas amacıdır.

Sanat aslında bir deneyimdir, duygularımızın tetiklenmesi sonucu ortaya çıkan eserin yoğun hissiyatıdır. Olay aslında ortaya konulan eserde değil o eserin kişiye yansımasındadır. Örneğin denize doğru bakan bir kadın resminde veya da eskimiş bir çift ayakkabı fotoğrafında olay sizce ayakkabı ve kadının denize bakması mıdır? Tabi ki hayır. Denize bakan kadın resmi belki de bir insanda özlem duygusunu uyandırırken, eskimiş bir çift ayakkabı fotoğrafı ise yaşanmışlıkların ardından yıpranmış bir ruhu anımsatır ve o noktadan sonra o üretim, sanatsal bir değere sahip olur. Yani sanatı sanat kılan eser ve eserle etkileşime geçen insanın arasında oluşan bu anlamlı bağdır.Bu noktada sanatçıyı sanatçı yapan da öznel olarak bu bağları en güzel şekilde yansıtabilmesi aynı zamanda normal bir insandan fazla olarak bu bağları yansıtabilmek için gereken derin görüş ve düşünüşe sahip olabilmesidir.

Sanat bizim çokça eksikliğini hissettiğimiz manevi ihtiyacımızı karşılayan bir ilaç, gittikçe ruhu kuruyan insanlığın üzerindeki yağmur yüklü bulut, anlam arayışındaki insanın vazgeçilmez durağıdır...

Bir ressam maddenin ardındaki asıl anlamı görebilmeli, bir şair kelimelerin derinine inebilmeli, bir müzisyen seslerin ahenginde varoluşsal acıları yansıtabilmelidir. İşte sanat , sanatçının bu fark edişleri cüretkârca ortaya serebilmesidir. Normal bir insan için dikkat çekici olmayan, alışkanlık silsilesinin gölgesi altında kalmış basit bir durum dahi bir sanatçının elinde estetik ve edebi bir hal alır. Olay fark edebilmek, bakmakla kalmayıp görebilmektir.

 Sanat aslında her yerdedir başta doğa Yaratıcının sanatıdır, çevremize biraz olsun güzellikleri fark etmek amacı ile bakarsak Yaratıcının nice şey bahşettiğini görürüz. Bir alevin ahenkle dans edişi , yaz melteminde sallanan çiçekler, güneş ışığıyla parıldayan bir göl ve tan ile gurubun muhteşem renkleri...

Doğa; bize bir lütuftur, bu dünyayı yaşanılabilir kılan yegane şeylerden biridir, insanların oluşturduğu kasvetli havayı dağıtan bir rüzgardır...

Doğa kendi başına bir sanat eseri insanlarınsa bu cüzi sanat ihtiyaçlarının en mühim ilhamıdır. Sanat görebilene her yerdedir, her yerdir...

Sanat biraz yetenek ama çokça bakış görüş ve yansıtıştır...

Bedene hapsolan ruhun yol arkadaşı, kıyıda köşede kalmış aslın gölgesidir...

 

 






;


Neden Sanat?

Sanat bireyselliğin bilinen en yoğun halidir.

Tüm insanlığın evrensel dili, ortak paydasıdır.


Kişinin duygularını en iyi ifade ediş alanıdır.

İnsanı Picasso' nun deyimiyle günlük yaşamın kirinden arındıran saf bir varoluşdur.

Sanat üreticiliğin en estetik oluşumudur.

Hayal gücünün sınırsızlığında dolaşmaktırr.
Loading...